TÜRKİYE PARA POLİTİKASI AÇISINDAN YANLIŞ YÖNETİLİYOR
TDP Genel Başkan Yardımcısı Hazine ve Maliye Gölge Bakanı Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu
TÜRKİYE PARA POLİTİKASI AÇISINDAN YANLIŞ YÖNETİLİYOR
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hazine ve Maliye Gölge Bakanı Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu Kütahya’da bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere ilimize geldi. Hatipağaoğlu parti binasında yaptığı basın toplantısında Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’yi eleştirdi. Hatipağaoğlu “Biz faizi düşürdük deyince faiz düşmüyor efendim. Düşmez” dedi.
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hazine ve Maliye Gölge Bakanı Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu partisinin Kütahya İl Başkanlığı binasında yaptığı basın toplantısında Kütahya ve Ülke gündemini değerlendirdi.
TÜRKİYE DEĞİŞİM PARTİSİ SAĞ YA DA SOL BİR PARTİ DEĞİL EKMEĞİNİN PEŞİNDEN KOŞANLARININ PARTİSİDİR
Türkiye Değişim Partisi Kütahya İl Başkanı Gülçin Hizarcıoğlu Karaman toplantı açılış konuşmasında yaptığı açıklamasın da şu ifadelere yer verdi. “Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcımız ve partimizin Hazine ve Maliye Gölge Bakanı Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu'nu Kütahya'da ağırlamaktan öncelikli olarak onur duyduğumuzu belirtmek isterim. Bugün burada bulunan değerli il yönetim kurulu üyelerim, teşkilat başkanlarım, değerli basın mensubu arkadaşlarım, sizler de Kütahya İl Başkanlığı binamıza hoş geldiniz. Türkiye Değişim Partisi sağ ya da sol bir parti değil ekmeğinin peşinden koşanlarının partisidir. Üretimden ve hakça paylaşımdan yanadır. Emekçi çiftçilerin ve en önemlisi esnafının yanındadır. Partimizin Hazine ve Maliye Gölge Bakanı Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu'na Kütahyalılarımızla, Kütahyalı hemşirelerimizle, değerli fikirlerini paylaşmak üzere şehrimizde ağırlayacağız dedi.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ GÜÇLÜ BİR DEVLETTİR
Hazine ve Maliye Gölge Bakanı Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu “Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlü bir devlettir. Maalesef pazar günü İstiklal Caddesi'nde yaşanan elim olaydan dolayı değerli vatandaşlarımızı rahmetle ve saygıyla anıyorum. Yakın zamanda tüm yaralılarımızı da hastaneden taburcu olacaklar. Onları da bundan sonraki hayatlarında uzun bir ömür diliyorum. Ama şunu net bir şekilde ortaya koymak lazım ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti bundan önce olduğu gibi bundan sonra da her türlü bölücü ve terör olaylarına karşı mutlaka dirayetli, dirlik içinde, birlik içinde olacaktır. Demokrasinin ayrılmadan adaletin temelini esas alarak tüm Türkiye'mize davranan unsurlara gereken dersi vermiştir ve vermeye devam edecektir.
KÜTAHYA YETERLİ KATKIYI ALAMIYOR
Bugün tabii Kütahya'dayız. Bugün Sayın Genel Başkanımızın çok selamları ve saygılarını iletiyorum sizlere Sayın il başkanımız Gülçin Hanım bugün Kütahya'da çok güzel bir program yaptı. Hem Kütahya'da Esnaf Odalarını hem Ticaret Borsasını hem de Ticaret Odası Başkanı'nı ziyaret edeceğiz. Sanıyorum Türkiye tarihinde bir ilk defa bir kadın başkanımız Kütahya'da Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı oldu. İnşallah bu daha da ilerler. Sayın Gülçin başkanımızla bizim partimiz içerisindeki şimdilik az sayıda olsa da değerli, inşallah burada kadınımızın gücünü hep birlikte göstereceğiz. Kütahya sizlerin de çok iyi bildiği gibi aslında çok önemli kavşak bir yerde yer alıyor. Hem Bursa'ya yakınlığı hem Bilecik Bozüyük’e yakınlığı hem Eskişehir'e yakınlığı açısından aslında önemli sanayi kentlerine son derece yakın bir yerde. Ancak Kütahya'mız maalesef. Aslında bu kadar yakınlığına ve bu kadar altyapısına ve çok tarihsel açıdan da köklü bir tarihe sahip bir şehrimiz olmasına rağmen Türkiye ekonomisinden ve Türkiye sanayinden gereken potansiyele karşı gereken katkıyı maalesef alamıyor.
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hazine ve Maliye Gölge Bakanı Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu Kütahya’ya yaptığı ziyaret sırasında parti binasında yaptığı basın toplantısında “ Kütahya’nın ekonomi ve sanayide hak ettiği değeri alabilmesi için çalışmaların yapıldığını söyledi.
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hazine ve Maliye Gölge Bakanı Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu açıklamasında “Zafer Organize Sanayi Bölgesi'nin bir an önce hayata geçmesini, canlanmasını ve bölgedeki sanayi tesislerinin bir kısmının belki Bozüyük’ten buraya, belki Eskişehir'den buraya, Bursa'dan buraya yönlendirmesini son derece önemsiyoruz” dedi.
KÜTAHYA SANAYİNİN GELİŞİMİ İÇİN SON DERECE ÖNEMLİ YATIRIMLARA İMZA ATACAĞIZ
Türkiye'de biz sadece Kütahya'nın değil tüm İç Ege'nin bütün bu bölgelerimizin Türkiye'de sanayiden ve katma değerden istihdamdan yoğun bir şekilde destek alabilmesini ve gerçek anlamda burada çevredeki önemli sanayi noktalarına üretim yapan, dünyaya üretim yapan, Türkiye'ye üretim yapan önemli bir sanayi bölgesi haline gelmesi yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Sayın İl Başkanımız Gülçin Hanım bize bu konudaki görüşlerini, önerilerini sürekli şekilde iletiyor. Biz özellikle bu yeni açılan Zafer Organize Sanayi Bölgesi'nin bir an önce hayata geçmesini, canlanmasını ve bölgedeki sanayi tesislerinin bir kısmının belki Bozüyük’ten buraya, belki Eskişehir'den buraya, Bursa'dan buraya yönlendirmesini son derece önemsiyoruz. Nitekim Maalesef çok gündeme geldi ama bu Zafer Havalimanı'nın da yine bu sanayi yapılanması çerçevesinde daha aktif ve daha etkin kullanılacağından eminiz. Sonuçta Zafer Havalimanı her ne kadar çok eleştiriye konu olsa da Kütahya'mıza yapılan bir değerdir. Bir altyapı yatırımıdır. İnşallah daha işlek hale gelmesi için de Türkiye'de öncelikle AK Parti hükümetinin ve inşallah iktidara geldiğimizde bizlerin Kütahya sanayinin gelişimi için son derece önemli yatırımlara imza atacağımızı şimdiden söylemek isterim.
TÜRKİYE'MİZ SON BİR YILDIR ÖZELLİKLE PARA POLİTİKASI AÇISINDAN YANLIŞ YÖNETİLİYOR
Bizim Türkiye'yle ilgili çok temel bazı hayallerimiz var. Ve bunların da gerçekleşmesi için dünden itibaren bugünden yarın şekilde yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Biliyorsunuz Türkiye'de bugün doların belli bir oranda tutulması nedeniyle kişi başına milli gelirimiz istatistikî olarak 9 bin 500 dolar bizim hedefimiz Önümüzdeki 5 yıllık süreç içerisinde Türkiye Değişim Partisi olarak kişi başına milli geliri en az 20 bin dolar seviyesine çıkarmaktır. Bu şu demek Türkiye bugün yaklaşık 750 milyar dolarlık Milli gelire sahipken biz bu milli gelirin bir nokta 6 Trilyon dolara çıkarılabileceğini ve bunun Türkiye'nin gerçek potansiyeli olduğunu biliyoruz. Bunu yapmak için aslında sihirbazlık yapmaya gerek yok. Yeter ki ülkemizi bugün yönetenler bundan önce olduğu gibi bugün de bizim uyarılarımızı dikkate alsınlar. Ve Türkiye Cumhuriyeti'nde bizi vatandaşımızı, esnafımızı, emeklimizi, memurumuzu yüksek döviz kuruyla enflasyon kıskacında bırakmasınlar. Maalesef Türkiye'miz son bir yıldır özellikle para politikası açısından yanlış yönetiliyor. Bunu Sayın Bakan Nebati'ye kaç kez anlatmaya çalıştık. Toplantılarımızda söyledik. Basın bültenlerimize söyledik. Türkiye bugün sadece doları 18 buçuk lirada tutabilmek için. Sadece o kadar için, yaklaşık 20 milyar doları harcadı. Harcamaya da devam ediyor. Ha bu ilk başta çok büyük bir rakam olarak görünmeyebilir. Ancak bunun sanayiye, ihracata, istihdama ve özellikle halk üzerindeki enflasyon etkisini gördüğümüz zaman karşı karşıya kaldığımız toplumsal maliyet çok daha yüksek. Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşından enflasyon yoluyla zorla vergi alacak bir devlet olamaz.
SAYIN NEBATİ, BİZ FAİZİ DÜŞÜRDÜK DEYİNCE FAİZ DÜŞMÜYOR EFENDİM. DÜŞMEZ
Türkiye Cumhuriyeti adil bir sistemiyle ayakta durmalı ve herkesin gelirine göre ödeyeceği bir vergi sistemi olmalı. Ama maalesef bugün yüksek enflasyon nedeniyle ki maalesef TÜİK'in açıkladığı enflasyona tahmin ediyorum buradaki hiç kimse inanmıyor. Başta çalışanlarımız ve emeklilerimiz yüzde 85 olduğu iddia edilen bir enflasyon var. Ancak biz bunun pazarda en az yüzde yüz otuzların üzerinde olduğunu görüyoruz. Markette böyle olduğunun farkındayız. Bakın sadece Bu sene 2023 başından itibaren harçlara ve vergi oranlarına gelen zamlar zaten yüzde 85 enflasyon olmadığını gösteriyor. O zaman istiyoruz ki biz Sayın Bakan, Sayın Nebati lütfen. Türkiye'yi gerçek anlamda enflasyondan kurtaracak ve vatandaşı refaha ulaştıracak uygulamaları, politikaları acilen hayata geçiriniz. Biz faizi düşürdük deyince faiz düşmüyor efendim. Düşmez. Bu sadece faiz düşüyormuş gibi görünüyor. Ancak bugün hiçbir esnafımız bankaya gittiği zaman kredi kullanamıyor ya da kredi kullanması karşılığında çok yüksek teminatlar ve faiz oranları isteniyor. Bu şartlar altında ya siz hangi düşen faizden bahsediyorsunuz? Sadece bu da yetmiyor. Bakın Merkez Bankası ve BDDK Bankalar Düzenleme Üst Kurulu son bir yılda onlarca kez yeni düzenleme yaptı. Amaç ne? Amaç şu düştüğü iddia edilen faize uygun faizle bankalar kredi versin. Maalesef bu krediyi hiçbir banka vermiyor. En son BDDK yeni bir uygulama başlattı. Yüzde yirminin altında esnafa, tüccara kredi verir. Karşılık oranları yüzde ikide tutuyor. Eğer yüzde yirminin üzerinde faizle kredi verirseniz neredeyse yüzde yüzlere varan oranda karşılık tutmak zorunda kalıyorsunuz. Efendim bu nasıl bir serbest piyasadır? Bu Nasıl bir faiz politikasıdır? Bu nasıl bir para politikasıdır? Olan şey çok açık Enflasyonu vatandaşın sırtına yükle. Yüksek faizli çalışanın, esnafın, tüccarın sırtına yükle sen arada ben Ekonomiyi çok iyi yönetiyorum. Merak etmeyin. Her şey güzel olacak de.
VATANDAŞIN DAYANACAK GÜCÜ YOK
Bakın geçen sene Aralık ayında o ilk kur korumalı mevduat kararını aldıkları günde dediler ki hiç canınızı sıkmayın. Mart ayında her şey daha iyi olacak. Sonu olmadı. Dediler ki enflasyon temmuz ayında düşecek. Sonra olmadı. Sayın Bakan dedi ki ekim ayından itibaren enflasyonun düştüğünü göreceksiniz. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı sanıyorum ekim ayının başlarında yaptığı açıklama 2023 sonunda her şeyin düzeleceğini söyledi. Efendim vatandaşın dayanacak gücü yok. Emeklinin dayanacak gücü yok. EYT'linin dayanacak gücü yok. Esnafın dayanacak gücü yok. Biz. Refah olacaksa enflasyon düşecekse bize bugün düşecek. Bir de enflasyon düşecek demek fiyatlar düşecek anlama da gelmiyor. Sadece fiyatların artış hızı düşecek. Bakın ne. Ne oldu? Aralık 2021 yılında Kur koru mevduat ortaya koydular. Dediler ki biz hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz. Parası olanın da hazineden ve merkez bankadan akacak desteklerle de. Koruyacağız. Gün sonu geldi. Kur korumaya bile parasını yatıranlar bugün son derece pişman oldu. Dediler ki siz bizi korumadınız. Peki harcanan paralar nereye gitti? Daha önce 128 milyar gitti. Milyar dolar son yılda sadece kur 18 buçukta kalsın diye harcanan yaklaşık 100 milyarların üzerindeki para da gitti. ne oldu peki gün sonunda? Az gittik uz gittik. Dere tepe düz gittik. Bir de bakmışız ki bir arpa yol gitmemişiz. Aynı masalda olduğu gibi Türkiye'de artık bizim masallara karnımız tok. Biz artık istiyoruz ki karnımız tok olsun. Sırtımız pek olsun. Ve bu vatandaşımız lütfen refah içinde olsun. Artık. Yetişemiyoruz. Doğal gaz faturaları önümüzdeki birkaç gün içerisinde gelmeye başlayacak. Herkes şu beklentide Efendim asgari ücret Aralık ayında artacak. Bundan sonra rahatlanacak. Hayır, efendim o da olmayacak. Çünkü asgari ücreti arttığı zaman göreceğiz ki esnaf o asgari ücreti nasıl karşılayacak? Sanayi kuruluşları o asgari ücreti nasıl karşılayacak? Asgari ücret nedeniyle artan maliyetlerden enflasyona ne yansıyacak? Bunların hep beraber göreceğiz. Sayın Nebati'yi ben buradan bir kez daha uyarıyorum. Bu politikalarla Türkiye ekonomisini rahat yönetemezsiniz. Türkiye ekonomisi büyük bir sıkıntı içindedir. Ve bu sıkıntı nedeniyle artan huzursuzluk Daha da vatandaşı zor durumda bırakacaktır.
YÜZDE BEŞ YÜZLERE VARAN KARLARLA BANKALAR GÜNÜNÜ GÜN EDECEK
Önümüz seçim dönemi. Biz bu seçim dönemi beklemeden vatandaşı refaha kavuşturacak politikaları bugünden uygulayınız lütfen. Gerçek anlamda faiz düştüyse esnaf o düşük faizle kredisini alabilsin, sanayici düşük faizli kredisini alabilsin, emekli, işçi, memur bu krediyi kullanabilsin. Bunlar kullanılmıyorsa ben faizi düşürdüm demenin faydası yok. Burada. Tek kazançlı çıkar. Bu kazançlı da bankalardan başkası değildir. Bakın son dokuz aylık rakam açıklandığında bankaların yüzde beş yüzlere varan kar artışı içinde olduklarını gördük. Vatandaş eziyet çekecek. Enflasyonun altında ezilecek. Yüzde beş yüzlere varan karlarla bankalar gününü gün edecek. Ancak şunu da söyleyelim. Bankalar da bu durumdan memnun değil. Çünkü bankalarda kredi kullandıramayınca onların da karları düşüyor.