TÜRKİYE’Yİ BARIŞA BARIŞA BÜYÜTECEĞİZ

 





Türkiye Değişim Partisi Kütahya İl Başkanı Gülçin Hizarcıoğlu Karaman

TÜRKİYE’Yİ BARIŞA BARIŞA BÜYÜTECEĞİZ

Türkiye Değişim Partisi Kütahya İl Başkanı Gülçin Hizarcıoğlu Karaman parti binasında yaptığı basın açıklamasında gündemi meşgul eden emekli ve memur maaşları üzerinden Hükümeti eleştirdi. Hizarcıoğlu Karaman “Maalesef 2023’e hayallerle değil kâbuslarla girdik. 2023’e girdiğimiz bugün, işçisi, memuru, emeklisi, genci, kadını hayatından memnun tek bir yurttaşımız yok” dedi.  

MAALESEF 2023’E HAYALLERLE DEĞİL KÂBUSLARLA GİRDİK

Genel Başkanımız Sayın Mustafa SARIGÜL tarafından açıklanan 2023 yılı Değişim ve Çare programımızı sizlerle paylaşmak isterim. Türkiye Değişim Partisi olarak vatandaşlarımızın bizden öncelikle çözüme kavuşmasını istediği problemleri uzun süren toplantılar neticesinde tek tek ele aldık ve bu doğrultuda parti olarak kendimize bir yol çizdik. 2023 yılı için milletimizin geleceği adına umutla ve heyecanla doluyuz. Büyük Cumhuriyetimizin 2. yüzyılının başladığı yıl 2023.  Şapkamızı önümüze koyup, geçmişin muhasebesini yapma zamanı. Yıllardır, 2023 hayalleri dinliyoruz. İşte geldik! 2023 yılındayız. Maalesef 2023’e hayallerle değil kâbuslarla girdik. 2023’e girdiğimiz bugün, işçisi, memuru, emeklisi, genci, kadını hayatından memnun tek bir yurttaşımız yok. Gülümseyen kimse yok. Geçen yıl boyunca tüm Türkiye Değişim Partisi teşkilatı ve üyeleri, ya cezaevi önlerinde ya marketlerde ya da çarşıda pazarda gördünüz. Bizleri eleştirenler oldu. Sürekli marketlerde olmamız, sürekli fiyatlardan bahsediyor olmamız bazı kişileri rahatsız etti. Bu fiyatlar bu şekilde olduğu sürece biz aynı şekilde dikkat çekmeye devam edeceğiz. Bu yıl da cezaevi önlerinde olmaya, çarşıda olmaya, markette olmaya, pazarda olmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızın canı nerde acıyorsa, biz orada olacağız.

BİZİM KALBİMİZ TÜRKİYE İÇİN ATIYOR

Türkiye’nin nabzı artık parti genel merkezimizde atıyor. Yüreğimiz kadınların, gençlerin, esnafların, çiftçilerin, engellilerin, emeklilerin, işçilerin yüreği için çarpıyor. Yapılan toplantılarda genel merkezimiz adına Genel Başkanımız Sayın Mustafa Sarıgül konuşmuyor, işsizler, evsizler, çaresizler, kimsesizler konuşuyor. Bizde sağcılar, solcular konuşulmuyor, ekmeğinin peşinden gidenler konuşuluyor. Burada tarlasına gübre atamayan çiftçi konuşuluyor. Burada siftah yapamayan esnaf konuşuluyor. Biz milletin sesiyiz, milletin temsilcisiyiz. Bizim kalbimiz Türkiye için atıyor. Bunun ağırlığı ve sorumluluğu altındayız ve bu yükü yüklenmekten dolayı da son derece mutluyuz.

ZİNCİR MARKETLERİ HAFTANIN BİR GÜNÜ KAPATACAĞIZ

Esnaf için esnaf bakanlığı kuracağız, elektriğe esnaf tarifesi getireceğiz. Bizim iktidarımızda, zincir marketler, her yere dükkân açamayacak ve her şeyi satamayacaklar. Zincir marketleri haftanın bir günü kapatacağız. Marketlere güle güle, hoş geldin bakkal amca. Esnafımızın bankalardan, esnaf kefaletten çektiği kredilerin faizlerini sıfırlayacağız. Kira stopajını kaldıracağız, esnafa sicil affı çıkaracağız. Taşımacılık yapan esnafa, ucuz akaryakıt vereceğiz. Bir kereye mahsus ehliyet affı getireceğiz. Çiftçiler köprülere, oto yollara hazine garantisi var, çiftçiye alım garantisi yok. Böyle şey olur mu? Çiftçimize alım garantisi vereceğiz. Çiftçiye ucuz gübre, ucuz mazot, ucuz elektrik vereceğiz. Çiftçilerin bankalara, tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarının faizlerini sıfırlayacağız, çiftçinin para kazanmasını sağlayacağız. Çiftçiyi küstürmeyeceğiz, çiftçi küserse aç kalırız. Tarımı hor görürsek, yarını zor görürüz.

Türkiye Değişim Partisi Kütahya İl Başkanı Gülçin Hizarcıoğlu Karaman Ülke gündemi ve Kütahya Gündemini değerlendirdiği basın toplantısında “Halkımız, çarşıda pazarda markette perişan oluyorsa, en temel gıdasını, ay çiçek yağını, çayı, yumurtayı, yoğurdu alamıyorsa, halk çocuğunu besleyemiyor aç uyutuyorsa bizler tabi markette pazarda halkın yanında olacağız” dedi.

Türkiye Değişim Partisi Kütahya İl Başkanı Gülçin Hizarcıoğlu Karaman parti binasında Kütahya basın temsilcileri ile bir araya geldi. İl Başkanı Hizarcıoğlu Karaman gündeme dair açıklamalarda bulundu.

 

TÜRKİYE’Yİ BARIŞA BARIŞA BÜYÜTECEĞİZ

TDP, üretimden ve hakça paylaşımdan yana olan bir partidir. Türkiye’yi barışa barışa büyüteceğiz, barışa barışa değiştireceğiz. Edirne’den Kars’a kadar bir demokrasi sofrası kuracağız. Bu sofrada hak olacak, hukuk olacak, özgürlük olacak, barış olacak, zengin ve bereketli bir vatan sofrası kuracağız. Türkiye gibi bir ülkede açlık, yoksulluk, işsizlik olamaz. Bu sofrada 84 kişinin değil, 84 milyonun karnı doyacak. TDP, ulusal birlik demektir, inançlara saygı demektir. TDP, vicdandır, merhamettir, berekettir, adalettir.  TDP’nin sevdası, Türkiye sevdasıdır. TDP’nin davası, Türkiye davasıdır. TDP, Malazgirt’ten Kocatepe’ye tam bağımsız Türkiye diyen partidir. TDP, toplumsal barışın ve kardeşlik hukukunun adresidir. TDP, Türkiye için atan bir kalp, millet için çarpan bir yürektir. TDP, gökyüzünde parlayan yıldız, dipten gelen bir dalga, milletimizin ortak noktasıdır. Türkiye’yi varlığa, berekete, adalete ve huzura, kavuşturacak olan parti TDP’dir. Türkiye Değişim Partisini kurarken söyledik. Biz elitlerin, seçkinlerin, yukardan bakanların, salon adamlarının alkışını almaya değil, halkın hakkını almaya geliyoruz” dedik. Halkımız, çarşıda pazarda markette perişan oluyorsa, en temel gıdasını, ay çiçek yağını, çayı, yumurtayı, yoğurdu alamıyorsa, halk çocuğunu besleyemiyor aç uyutuyorsa bizler tabi markette pazarda halkın yanında olacağız. Tabi ki halkla beraber pahalılığa, zamma isyan edeceğiz. Türkiye Değişim Partisine gönül veren herkesi salonlarda değil, halkın içinde bulacaksınız yine!

5T FORMÜLÜMÜZLE YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ

Biz TDP olarak milletimizin geleceği adına umutla ve heyecanla doluyuz. Biz milletin sesiyiz, milletin temsilcisiyiz, bizim kalbimiz Türkiye için atıyor. Bunun ağırlığı ve sorumluluğu altındayız. Biz TDP olarak, 5T formülümüzle yolumuza devam edeceğiz. Mucize formüller aramaya gerek yok mucize bizim içimizde. Fabrika da açacağız, kooperatif de kuracağız, nerede ne gerekiyorsa onu yapacağız.  Devlet, yoksulu korumak, işsize iş bulmak zorundadır. Elektrik ve doğalgaz dağıtım işini, devletin bünyesine alacağız. Et, süt, yumurta, un, yağ, şeker, bebek bezi, bebek maması, bakliyat gibi, 10 kalem temel ihtiyaç maddesi belirleyeceğiz. Bu ürünlerin fiyatlarını biz sabitleyeceğiz. Mütevazı konutlarda kullanılan elektrik, doğalgaz ve sudan vergi almayacağız. Bizim birinci önceliğimiz, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak olacak. Eğitim parasız olacak. Fabrika sahibinin çocuğu, hangi okula gidiyorsa fabrikada çalışan işçimizin çocuğu da aynı okula gidecek. Emeklilerin en düşük emekli maaşı asgari ücretten az olmayacak. Emekliler arasındaki haksız maaş farklarını, ortadan kaldıracağız, emeklilerin sağlık katkı payı ödemesini kaldıracağız. Bayram ikramiyelerini asgari ücret düzeyine çıkaracağız. Yaşlılık, evde bakım ve engelli maaşlarını, dul ve yetim aylıklarını, şehit ve gazilerin maaşlarını, asgari ücret düzeyine çıkaracağız. Engelliler için engelliler bakanlığı kuracağız. En az 20 bin engelli ataması yapacağız. Üç yılda atanamayan engelli bırakmayacağız. Evde engelli ve yaşlı bakan kadınları, sosyal sigorta sistemi içine alacağız. Primlerini devlet olarak karşılayacağız ve emeklilik hakkı tanıyacağız. Engelli istihdam kotalarını iki katına çıkaracağız ve bu kotaların tamamını dolduracağız. Engelli vatandaşlara hane gelirine bakarak değil engelli vatandaşın kendi gelirine bakarak maaş bağlayacağız. Engelli ve engelli yakını aylığını asgari ücret düzeyine çıkaracağız. Protez ve medikal malzeme ürünlerini ücretsiz vereceğiz. Gençler devlet fabrika yapmaz. Üniversite mezunları iş bulmaz diyorlar. Gençler ne yapsın peki? Gençlerin suçu ne? Bizim iktidarımızda gençler üretecek, gençler yönetecek. İktidara geldiğimizde ilk iş mülakatı kaldıracağız. Yazılıyı geçen işe başlayacak. Kredi yurtlar kurumunun adını “öğrenci konaklama merkezi” olarak değiştireceğiz, yurt sorununu bitireceğiz. Yurt ücreti, öğrenim ve katkı kredisi diye bir şey olmayacak ihtiyacı olana karşılıksız burs vereceğiz. Gençlere öğrenimleri boyunca internet ücretsiz olacak. Öğrencilerin aldıkları cep telefonu, tablet, bilgisayar gibi ürünlerden vergi almayacağız. Gençler ilk evlerini, otomobillerini alırken vergi ödemeyecekler. Evlilik için alınan beyaz eşyadan, mobilyadan tüm vergileri kaldıracağız. Kadınlar her mahallede ücretsiz ve iyi kreşler olacak. Çalışan kadınların mesai saatlerine düzenleme getireceğiz. Kadınlar gece vardiyasında çalışmayacak. Çocuk yaşta evlilikleri engelleyeceğiz, kadınların işveren olmalarını destekleyeceğiz. Geliri olmayan kadınlara asgari ücret tutarında aylık ödeme yapacağız. Atanamayan öğretmenlerin hepsini bir yıl içinde atayacağız. 24 Kasım öğretmenler gününde bir maaş ikramiye vereceğiz. Öğretmenlerimize ücretsiz internet sağlayacağız. Öğretmenler arasındaki farklılıkları kaldıracak, hepsini kadroya alacağız. Özel okullarda ve kurslarda çalışan öğretmenlerimizin maaşlarının artırılmasını sağlayacağız.

CUMHURİYETİMİZİN 100.  YILINDA, KADER MAHKÛMLARINA BİR IŞIK OLALIM

Polislerin çalışma koşullarını düzelteceğiz. Staj ve çıraklıkta geçen sürelerin emeklilik hizmetine sayılmasını sağlayacağız. Askerlik yapanların SGK primlerini ödeyeceğiz. İnfaz koruma memurlarını, “emniyet hizmetleri” sınıfına dahil edeceğiz. Artık hiç kimse, ama hiç kimse, Türkiye’de yaşadığına pişman olmayacak. Artık hiç kimse, ama hiç kimse, Türkiye’de doğduğuna isyan etmeyecek. Artık söz de milletin, hak da milletin. Ekmek de aş da milletin TDP, iktidara geliyor. güler yüzlü Türkiye geliyor! Mutlu Türkiye geliyor! Varlıklı Türkiye geliyor! Bizim yönettiğimiz Türkiye, bolluk, bereket Türkiye’si olacak. Bizim yönettiğimiz Türkiye, güler yüzlü, mutlu bir Türkiye olacak. Devleti liyakat ve adaletle yöneteceğiz, hiç kimse kendini öteki hissetmeyecek, hiç kimse kendini sahipsiz hissetmeyecek, hiç kimse, kimseye muhtaç olmayacak. Herkes her yerde insanca yaşayacak, herkesin yapacak işi, yiyecek aşı, başını sokacak evi olacak. TDP’nin parolası, tarlada, fabrikada üretim, kamuda dürüst yönetimdir. Peki biz niye cezaevlerinin önündeyiz?  Neden 90 cezaevinin önüne gittik, neden oradaki mahkum yakınları ile birlikte, feryat ettik. Çünkü oralarda acı var, bölünmüş aileler var, annesinden babasından koparılmış çocuklar var. Gelin, cumhuriyetimizin 100. yılına, yeni, umut dolu bir başlangıç yapalım. Büyük bir af getirelim. Bu affın adı “Cumhuriyet Affı” olsun. Cumhuriyetimizin 100. yılında, bu ülkenin cezaevlerinde, umudunu yitirmiş insanlarına, yeni bir başlangıç hakkı verelim. Cumhuriyetimizin 100.  yılında, kader mahkumlarına  bir ışık olalım. ‘’